Yargıtay’dan Diyar Galeria Davasında Hükmün Bozulması İsteniyor
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Maraş merkezli 11 kenti etkileyen 6 Şubat 2023’teki deprem sırasında Diyarbakır’da yıkılan ve 89 kişinin hayatını kaybettiği Diyar Galeria davasında hükmün bozulması yönünde mütalaa verdi. Savcılık, Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin müteahhit Sedat Eser, Mehmet Şirin Yiğit, Şeyhmus Yiğit ve inşaat mühendisi fenni mesul Tevfik Demir’e “bilinçli taksir” suçundan 17 yıl 6’şar ay hapis cezası verilmesini ve ölümü nedeniyle müteahhit Eser hakkındaki davanın düşürülmesine yönelik hükmünün eksik incelemeden bozulmasını istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanan kararın, eksik raporlar ve diğer kişiler yönelik iddialara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmeden hüküm kurulması nedeniyle bozulmasını talep etti.
Savcılık, Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22 Mart 2024’te tarihli hükmüne tarafların yaptığı itiraza karşı hazırladığı mütalaayı, dosyayı inceleyen Yargıtay 12’nci Ceza Dairesi’ne sundu. Mütalaada, binanın zemin artı 2 katının tamamlandığı 29 Ekim 1997’deki denetimde, ruhsata aykırı eklerin yapıldığı gerekçesiyle mühürlendiğine işaret edilerek, yıkımda bu durumun taksir teşkil edip edilmediğinin tespit edilmemesinin hükmün eksik kaldığı vurgulandı.
Mütalaada, yapılan tadilat, ruhsat değişiklikleri muhafaza etmeyen ve soruşturma izni için dosyaları ayrılan belediye çalışanlarının soruşturma sonucunun beklenmesinin dosyadaki başka bir eksiklik olduğuna dikkat çekildi.
Kolon Kesme ve Yüzme Havuzu Etkisi Araştırılmadı
Mütalaada, Fırat Üniversitesi’nin 18 Nisan 2024 tarihli raporunda, bina projesinde görülen bodrum katındaki bir kolonun eksik ya da tıraşlandığı ve bunun yıkılmada etkili olduğunun tespitinin yapıldığı kaydedildi. Benzer iddiaların site sakinleri tarafından dile getirildiği belirtilen mütalaada, B Blok’ta ani göçmenin meydana gelmesinin kolon kesildiğinin göstergesi olabileceği belirtilerek, B ve D blokları altında inşa edilen proje dışı yüzme havuzunun zemine aşırı yük bindirmesi, gerekli yalıtımla donatılıp donatılmadığını, drenajının olup olmadığının irdelenmeden hükmün kurulduğu kaydedildi.
‘Özdemir’in Kolon Kesildi İddiası Araştırılmadı’
Mütalaada, binada bulunan spor salonu müşterisi olan Savcı Mehmet Karababa’nın soruşturma aşamasında “kolonların kalınlıklarının eşit olmadığını, tıraşlama yapılmış olabileceğini tahmini olarak söylediği”, binada elektrik işi yapan Mehmet Cemal Eflatun’un kolonların hiltiyle kırıldığı iddiasında bulunduğu, ancak bunların kovuşturma aşamasında dinlenmediği belirtildi. Depremde binanın enkazı altında kalan Diyarbakır Barosu avukatlarından Serhan Özdemir’in kolon kesimiyle ilgili dava açtığı yönündeki haberlere işaret edilen mütalaada, bu iddianın hukuksal akıbetinin araştırılmadığı, ruhsata aykırı, proje dışı tadilat, imalat yapan, ruhsatsız spor salonu işleten, ruhsatsız yüzeme havuzu yapanlar haklarında kamu davası açılmadığının altı çizildi.
Depreme Dayanıklı Raporunda İmzası Olanlar Dinlenmedi
Mütalaada, binada dershane açılması nedeniyle Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün istemi üzerine Dicle Üniversitesi’nin 20 Ağustos 2010’da, yapının statik projeye uygun yapıldığı ve “dayanıklılık” raporu verdiği kaydedilerek, dava sürecinde bu raporu verenlerin dinlenmediği belirtildi.
Binanın, Sivrice depremi sonrası, İstanbul depremin ardından çıkarılan yönetmeliğin getirdiği yükümlük kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile ilgili belediyelerin inceleme yapıp yapmadığı ve yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin araştırılmadığı kaydedildi.
Donatı-Korozyon İlişkisi Bina Yapısında İncelenmedi
Mütalaada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün “donatı ve korozyon” ilişkisini incelediği akademik çalışmasına işaret edilerek, bu konuda bilirkişi raporundaki uzman eksikliğine işaret edildi. Yargılama sırasında, bu durumun ise bunun etkisine dair yapılacak tartışmanın hukuk dışı bırakıldığı kaydedildi.
My Office İnşaat
Mütalaada, Diyar Galeria’nın yakınında yapılan Oryıl My Office’nin inşaatının binanın temeline zarar verip vermediği, binanın mukavemetini düşürüp düşürmediği yönündeki iddialara karşı rapor alınması gerekirken bu konuda, tüm soru ve olasılıkları karşılar nitelikte yetkin uzmanlardan oluşan heyetten rapor aldırılması gerektiğinin gözetilmediği belirtildi.
Mütalaada, Diyar Galeria’nın sadece yılan bloğundan karot alındığı, ayakta kalan ve zarar göre diğer bloklardan karot örneği alınmadığı, alınan karot örneklerinde de iş makinalarının darbesine maruz kalıp kalmadığının, hasarlı olup olmadığı raporlarda yer almadığı kaydedildi.
Mütalaada, kolon kesilme iddiası, ruhsat süreci, binanın yönetmeliğe uygun olup olmadığı, müdahale olup olmadığı, binanın kaderine terk edildiği yönündeki haberler bulunduğu ve bunlara kapsayacak bir çalışma yapılarak, kim ve kimlerin yükümlülüklerine aykırı davrandıkları, etkilerinin dereceleri belirlenmesi gerekirken belirlenmemiş olduğu kaydedildi.
Eksik Kovuşturmayla Cezalandırma
Gerek Fırat Üniversitesi heyetinde gerekse de Dokuz Eylül Üniversitesi’nde aldırılan raporlarda heyetteki bilirkişilerin yalnızca inşaat mühendisliği ana bilim dalından oluşturulduğu ve patlayıcıların binalar üzerinde etkisi konusunda mühendis bilirkişinin bulundurulmamasına dikkat çekilen mütalaada, Dicle Üniversitesi, Fırat üniversitesi Raporu ve Dokuz Eylül Üniversitesi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğine yer verildi. Mütalaada, sanıkların maddi gerçek ortaya çıkarılmadan, eksik kovuşturma ile ceza verildiği vurgulanarak, hukuka aykırılık nedeniyle bozulması istendi.
(MEZOPOTAMYA AJANSI)